21 Oca 2015

Birdman (2014)

Kendini öldürmeyi dahi beceremeyen yılgın bir süper kahraman, elbette diegesis'in yalnızca fazlasıyla öznel kısımlarında yer çekimine karşı koyabilir veya hayatının oyuncularından farksız olan nesneleri fiziksel temas olmaksızın kontrol edebilir. Bu kez terse çevrilmiş bir şekilde, sahne arkasının aksine sahneye çıktığında ise, sahnenin dışında her yerde mış gibi davranan doğuştan aktörün de silkelemeleriyle gerçekliğe döndürülecek ve saygın bir eser üretme çabasının nasıl da sadece kendini önemli hissetme arzusundan kaynaklandığı ile yüz yüze gelecektir. Sevgi ve hayranlığın farkını idrak edebilmek, plan sekansların ayrımlarını fark edebilmek kadar zor. Hele ki soundtrack mutfaktan verilir, hayli sakar bir girişimin ardından kahraman maskesi burna ancak bandaj olarak takılır, karakterin Twitter takipçi sayısının artması ve klozette oturan öfkeye veda etmesiyle o baygınlık geçirten katarsis tema müziği yükselir ve çözüm yalnızca ikiyüzlü bir kendini kandırma ile gelirken.

2 Oca 2015

The Babadook

Babadook'un anne ekseninde dolaşacağı, henüz açılış karabasanından ima ediliyor. Babadook'un oğula kendini ilk olarak annenin zevk dolu mastürbasyonu sırasında göstermesi tesadüf değil; çocuğuna sahip olurken erki ortadan kaldıran anne, cinsel dürtülerin yakın plânlarını vermeye başlamış oğlunun iteklemesiyle suçluluk duygusunu öfke olarak dışavurmaya başlar. Babadook, annenin vicdanı, süperegosu, erki. Annenin içindeki baba. Annenin oğul ile nihai bir kavuşma yaşamasının önündeki engel. "If it's in a word. Or it's in a look. You can't get rid of... The Babadook."